Serdar Ortaç hasta mı, hastalığı ne?

Serdar Ortaç hasta mı, hastalığı ne?

Serdar Ortaç hasta mı, hastalığı ne?

Özel hayatı ile oldukça sık gündeme gelen Serdar Ortaç’tan üzen haber geldi. Ortaç son olarak kameralar karşısına ‘Kutsal Damacana 4’ filminin galasında çıktı. Ortaç hastalığı hakkında bilgiyi basın mensuplarına açıkladı.

Serdar Ortaç hasta mı?

Serdar Ortaç açıklmaası ile hayranlarını sarstı. Genç şarkıcı kendi filminin müjdesini verirken hastalığını da duyurdu. Ortaç açıklamasında “Bu hastalıkla uğraşamıyorum yoksa. Artık bisiklet süremiyorum” dedi.

Serdar Ortaç’ın hastalığı ne?

16 Şubat 1970 yılında dünyaya gelen Serdar Ortaç “Karabiberim” adlı şarkısı ile çıkış yakalamıştı. Serdar Ortaç yüzlerce bestesi ve şarkılarıyla müzik dünyasına adını altın harflerle yazdırmayı başardı. Serdar Ortaç kumar bağımlılığı ile mücadele ettiğini ve tedavi gördüğünü açıklamıştı. Şarkıcı son olarak ise hastalığını duyurdu. Ortaç “Sol ayağıma bir daha inme indi.” dedi. Bisiklet süremediğini açıklayan Ortaç bu hastalık ile mücadele ettiğini açıkladı.

Serdar Ortaç’ın filmi mi çıkacak?

Besteleri, şarkıları dilden dile dolaşan Serdar Ortaç’ın hayatı film oluyor. Serdar Ortaç konuyla ilgili yağtığı açıklamada “Kendi filmim yapılıyor şu an. Ancak ben oynamıyorum beni. Ünlü bir dizi oyuncusu beni canlandırıyor. Hayatımı ben yazdım onlara verdim. Şöhret olduktan sonraki kısmı film yapıyorlar. Öncesini de ilerleyen zamanda belgesel yapacaklarmış” dedi.

Serdar Ortaç kimdir?

16 Şubat 1970’te İstanbul’da Vakıf Gureba Hastanesinde doğdu. Babası Kastamonu’nun Cide ilçesinin İlyasbey köyündendir ve köken olarak Kırım Tatarı’dır. Annesi ise Adana’nın Ceyhan ilçesine bağlı Yılankale köyündendir. İlköğrenimini Kocamustafapaşa’da ve ortaöğrenimini Suadiye Lisesinde tamamladı. Lise öğrenimini ise Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi Torna ve Tesviye Bölümünde tamamladı. Babası küçük bir dükkânda torna tezgâhı olan plastik kalıpçısıydı. Çocukluğunda babasının yanında çalışır, hafta sonları ise simit ve su satardı. Babası sayesinde iş hayatını ve ayakta durmayı öğrendiğini, birçok şeyi babasına borçlu olduğunu sanatçı sık sık dile getirmektedir. Yükseköğrenimine Bilkent Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümünde başladı fakat tahsilini tamamlamadan üniversiteden ayrıldı.

Bir sene kadar İstanbul’daki radyolardan birinde program yapımcısı ve sunucu olarak çalıştı. Radyo programlarını dinleyen bir albüm yapımcısı tarafından dönemin plak şirketlerinden biri olan RAKS ile sözleşme imzalaması teklif edildi. Böylelikle o güne kadar yazdığı şarkılarını, kendi sesi ile seslendirme şansını yakaladı ve ilk albümünü yaptı.