30.04.2024 - Ankara Etkinlik ve Şehir Rehberi

Babaoğlu uyardı: Normalleşmeyelim, direnmeliyiz!

Türkiye’nin 7 günlük yası sona erdi. Deprem felaketinde can kaybı sayısı 40 bini aştı. Ancak yaşanan acıları hafife alıp ‘normalleşme’ çıkışları tepki çekti

Babaoğlu uyardı: Normalleşmeyelim, direnmeliyiz!

Babaoğlu uyardı: Normalleşmeyelim, direnmeliyiz!

Soyal medyada günlerdir deprem bölgesinde yaşanan acılar paylaşılıyor. Destek ve yardım çağrıları devam ediyor. 10 ili felaketin ardından artık yapılması gerekenler tartışılmaya başlandı.

Öte yandan ikinci haftasını dolduran, henüz acıları dinmemiş milyonlarca insanın başına gelen felakete rağmen düşünmeden “normalleşme” çağrısında bulunanlar ortaya çıktı.

Haşmet Babaoğlu, sosyal medyada “normalleşme” çağrısında bulunanlara tepkilerini dile getirdi ve “direnmeliyiz, normal neyse ona dönmemeliyiz” uyarısında bulundu.

“NORMALLEŞMECİ BEYAZLAR”

Babaoğlu’nun dikkat çeken “Normalleşmeyelim!” başlıklı yazısı:

Berbat hayat tarzlarımıza nasıl da manyakça bağlıymışız!
Ne hızdır bu yahu!
Felaketin ağırlığını iki üç bağışla, bir yardım gezisiyle (!) kapatıp “artık yavaş yavaş normalleşmeli ve eski psikolojimize dönmeliyiz” teranelerine sarılanları hayretle izliyorum.
Sosyal medyada “normalleşmeci beyazlar”dan geçilmiyor. Eş dost sohbetlerinde göbeğini kaşıyarak yaptığı bağışları anlatanlar “içlerini şişiren” deprem hakikatinden kaçmak için ne yapacaklarını şaşırmış haldeler.
Bu tiplere sadece kızıp geçersek, yanlış olur.
Güncel hayatı nasıl idrak ettiğimizi anlamak için bir tür ayna işlevi görüyor.

“BAK BEN DE BÖLGEDEYİM HAVALARI”

Hiç öyle psikolojizm falan yapmayacağım.
Sürekli “yas tutulmalı, buna ihtiyacımız var” diyenler doğruyu söyleseler bile asıl mesele o değil…
Üstelik bu tayfanın kendi “bilim”lerinin hayat tarzlarımızı tahkim eden ideolojisini umursamadıklarını görüyor ve üzülüyorum.
Gelelim sadede… Normalleşemeyiz… Bir kere, felaketin büyüklüğü ve ardından gelecek sosyal-demografik dönüşüm bunu engeller, engelleyecek.
Normalleşemeyiz… Instagram fotolarımızın, “bak ben de bölgedeyim” havalarımızın örtemeyeceği gerçek şu: başımıza gelen felaketteki büyük pay normal sandığımız eylemlerimize aittir.
O halde bilinçli olarak direnmeli ve normalleşmemeliyiz!

“NORMAL DEDİKLERİ NEYSE, ONA DÖNMEMELİYİZ”

Hem düşünsenize… Afetlere karşı önlem almayı, doğru düzgün şehirler kurmayı, çalıp çırpmadan bina yapmayı engelleyen şey normal sayılabilir mi?
O yüzden işte!.. Aklımızı başımıza toplamak için… Eski hataları bir daha yapmamak için… Normal dedikleri neyse, ona dönmemeliyiz.

İşin toplumsal yanı bir tarafa… Tek tek insanlar olarak hemen hırslarımıza, iştahlarımıza, beş “para” etmeyen günlük patırtımıza hızla döneceksek… Kafayı yine yastığa vurduğumuz gibi uyumak istiyorsak… Yazık!

Biliyorum… Hepimizi halinden razı köleler haline getiren büyük çark bütün bunlara takılmadan dönüyor. Ama bir dursak, diyorum. Ruhumuza bir soluk aldırsak… Hatta azıcık sessiz ve el ele oturabilsek, o bile çok şey…

Sabah

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.