Deprem Sonrası Stres Bozukluğu

Deprem Sonrası Stres Bozukluğu

Deprem Sonrası Stres Bozukluğu

Depremi yaşamış kişilerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) en sık görülen ruh sağlığı problemi olarak karşımıza çıkmakta olup, bu durum en çok kadınları etkilemekte, yaşlılar ve küçük çocuklar üzerinde de önemli psikososyal etkilere neden olmaktadır.Travma Sonrası Stres Bozukluğu görülen pek çok kişide aynı anda akut stres bozukluğu (ASB),majör depresif bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, yeme bozukluğu,sosyal fobi ve özgül fobiler de bu grupta görülen diğer ruhsal problemlerdir.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri ;

• Uykuya dalmada zorluk, uykunun sık bölünmesi ve erken uyanma
• Kabuslar görme
• Olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması
• Ani sinirlenme
• Kolaylıkla irkilme hali
• Olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme
• Gelecekle ilgili plan yapamama
• Duygusal uyuşukluk
• Yabancılaşma (başkaları beni veya yaşadıklarımı anlamıyor hissi)
• Olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülür
• Çaresizlik ve derin üzüntü hali
• Alkol ve / veya uyuşturucu bağımlılığı
• Hayattaki önemli değerlerin,inançların ve davranışların kaybı
• Umutsuzluk ve yönelim kaybı

Ruhsal travmalardan sonra görülen fiziksel şikayetler ;

• Mide ülseri
• Astım
• Migren
• Rahim hastalıkları
• Cinsel işlev bozukluklar

Korkutucu olaylardan sonra görülen travma sonrası stres sorunları çoğu kişide travmayı izleyen günlerde görülür ve genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden düzelir, ancak bazı kişilerde aylarca, hatta yıllarca sürebilir.Kişiyi, ailesini ve çevresini olumsuz etkilerken, kişinin sosyal ve iş hayatında da olumsuz etkilere neden olur; ancaktedavi edilebilen rahatsızlıklar olduğunun bilinmesi gerekir.

Özellikle son yaşanan deprem felaketinde etkilenen kişi sayısının milyonlarla ifade edilmesi konunun ciddi bir halk sağlığı sorunu olabileceğini göstermektedir. Depremzedelerin tedavisini zamana bırakarak, “Zaman her şeyin ilacıdır” demek maalesef iyi bir çözüm olmayacaktır. Son yaşanan depremden dolayı toplumda her 7 kişiden birinin ilerideyaşama ihtimali olan ruhsal, fiziksel ve sosyal problemleri ve ülkeye getireceği aşırı mali yükü dikkate almak gereği ortadır.

Bu nedenle depremzedelerevakit geçirmeden tedaviye başlanması, psikolojik ve sosyal destek sağlanması, destek gruplarının oluşturulması ve etkilenen kişiler için istihdam olanaklarının yaratılmasıtravma sonrasında iyileşmeye olumlu etkide bulunarakruhsal ve sosyal esenliğin sağlanmasına büyük katkı yapacak tedbirlerdir.

Tedavi Yaklaşımı

Travmanın etkilerinin giderilmesi için herkesin ihtiyacına göre farklı tedavi yaklaşımları planlanmalıdır.Klasik batı tıbbı uygulamalarıilaç tedavileri ve psikolojik tedavilerdir.Özellikle ilaçların yan etkileri dikkate alındığında son yıllarda travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) için alternatif tedavi yaklaşımları giderek yaygınlaşmaktadır. Bu tedaviler tek başına veya kombinasyon halinde kullanılabilirler kısa sürede çok etkili, yan etkisi olmayan, ekonomik ve kalıcı tedavi seçenekleri sunmaktadırlar.

Yaygın olarak kullanılan tamamlayıcı ve alternatif tedaviler ;

• Akupunktur ve moxa tedavisi
• Homeopatik tedavi
• Biorezonans tedavisi
• Aromaterapi
• Bitkisel tedaviler
• Dua ve meditasyon
• Yoga
• Derin nefes egzersizleri

• Sanat terapisi
• Oto telkinler ya da olumlamalar
• Hipnoterapi
• EFT (Duygusal özgürleşme tekniği)
• EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme)
• İmajinasyon – Zihinsel Prova (NLP)

• Taichi

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Hekimi Dr. Mehmet Çam