01.05.2024 - Ankara Etkinlik ve Şehir Rehberi

Gazze’de 80. Gün: İsrail ekonomisi çöküyor mu?

Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından yedek asker toplayan İsrail, iş gücünün büyük bir kısmını kaybetti, tarımda işsizlik arttı, turizm durdu.

Gazze’de 80. Gün: İsrail ekonomisi çöküyor mu?

Gazze’de 80. Gün: İsrail ekonomisi çöküyor mu?

İsrail’in Sderot kentindeki bir restoran, Gazze yakınlarında yaşanan çatışmalar nedeniyle Ekim ayının sonlarında kapatılmıştı.

Yapılan araştırmaya göre İsrail ekonomisinin bu çeyrekte yüzde 2 oranında daralması bekleniyor.

Gazze’ye kara saldırılarının başlatılması nedeniyle yüz binlerce işçi ya yedek asker olarak silahlandırılmış veya yerinden edilmişti.

İsrail’deki düşünce kuruluşu Taub Sosyal Politika Çalışmaları Merkezi’nin raporuna göre, 7 Ekim’den sonra İsrail işgücünün yaklaşık yüzde 20’si işgücü piyasadan kaybolmuştu; bu oran, çatışmalar başlamadan önce yüzde 3’tü.

İsrail’de yaklaşık 900.000 kişinin savaşmaya çağrılması, okulların kapanması nedeniyle çocuklara bakmak için evde kalması, Lübnan ve Gazze sınırlarına yakın kasabalardan tahliyelerin olması veya saldırılarda işgalci Yahudilerin evlerinin hasar alması işsizliğin artmasına sebep olarak gösteriliyor.

Güney İsrail’de mahsuller artık güneşin altında bekliyor, her geçen dakika daha da soluyor ve ordu araçlarının vızıltısıyla geçerken biraz titriyor. Bölgedeki çiftlikler, zeytin yeşili çadırlar ve tanklarla dolu geniş bir ordu sahası haline geldi. Çiftlik işçileri ortalıkta görünmüyor.

Tarımsal işgücünde seralar artık üniversite gönüllülerine bağımlı. Durumu kurtarmaya ve meyveleri çürümeden toplamaya çalışıyorlar, ancak çabaları yetersiz ve İsrail şimdiden meyve ithalatına başladı.

İsrailliler tarımdaki teknolojik yeniliklerinden ve büyük ölçüde kurak bir bölgede büyüme ve halkını besleme yeteneklerinden gurur duyuyor. Artık Hamas’la yapılacak uzun bir savaşın en ağır yükünü çekecek sektörler listesinin başında yer alıyor. Petrol ve gaz, turizm, sağlık hizmetleri, perakende ve teknoloji bunlardan bazıları.

Güvenlik nedeniyle isminin yalnızca ilk adıyla anılmasını isteyen Filipinler’den bir bakıcı olan Cindy, “Meslektaşlarımın çoğu ayrıldı. Daha da kötüleşirse biz de gideriz” dedi.

Birçok havayolu şirketi İsrail’e uçuşları durdururken, Tel Aviv’i hedef alan bir saldırı riskini en aza indirmek için gaz sahasındaki faaliyetlerin durdurulması istendi.

İsrail para birimi şekel, halihazırda 14 yılın en düşük seviyesine geriledi, Merkez Bankası bu yılki ekonomik büyüme tahminini yüzde 3’ten yüzde 2,3’e düşürdü ve önde gelen endüstriler aksamalarla karşı karşıya.

İsrail savaşa 200 milyar dolar rezervle ve çoğunlukla ABD’den gelen 14 milyar dolarlık yardımla girdi. Ancak uzmanlar, devam eden çatışmanın İsrail ekonomisine milyarlarca dolara daha fazlaya mal olacağını ve toparlanmanın geçmişte olduğundan çok daha uzun süreceğini söylüyor. İsrailli gönüllüler yurtiçinde ve yurtdışında ekstra iş gücü ve ekonomik yardım sağlıyor; bu takdire şayan bir jest ama ekonomik açığı kapatmak için yetersiz.

Kudüs İbrani Üniversitesi’nden ekonomist ve İsrail merkez bankası araştırma departmanı eski müdürü Michel Strawczynski, önceki iki çatışmanın (2006 yazında Lübnan savaşı ve 2014’te Hamas’a karşı) maliyetinin 0,5 dolara kadar çıktığını söyledi. GSYİH’nın yüzde 10’unu oluşturdu ve esas olarak turizm sektörünü etkiledi. Ancak bu sefer, bu yılın son çeyreğinde “yıllık bazda yüzde 3,5 ile yüzde 15 arasında bir düşüş öngörülüyor.” dedi.

250.000 kişi yerinden tahliye edilip otellere veya başka yerlerde yaşayan akrabalarının yanına sığınmak zorunda kalırken, tüm kasabalar terk edildi ve işletmeler kapatıldı. Üstelik barış zamanında çeşitli işlerde çalıştırılan 360.000 kişiye yedek askerlik çağrısı, şirketlerin zorlanmasına ve kâr amaçlı işletmeler olarak devam etmelerini istikrarsız hale getirdi.

Strawczynski, “Bu savaş, normal zamanlarda işgücü piyasasına dahil olan ancak savaş sırasında işlerinden uzak kalacak olan yedek askerlerin kitlesel katılımı nedeniyle, önceki yıllardki çatışmaya kıyasla ek maliyetlere neden olacak. Savaş uzun sürerse insan kaynağı eksikliğinin etkisi İsrail ekonomisine yüksek maliyet getirecek.” dedi.

İsrail’in GSYİH’sının yüzde 3’ünü oluşturan ve dolaylı olarak toplam istihdamın yüzde 6’sını sağlayan turizm sektörü de ölümcül bir darbe aldı. Başlıca turistik mekanlar olan Tel Aviv’deki plaj ve Kudüs’teki eski şehrin arnavut kaldırımlı sokakları boş duruyor.

Turist sezonunun yoğun olduğu bir dönemdeyiz ancak Yafa Kapısı’nın tarihi bölgesindeki restoran ve barlar, çoğu gazeteci olmak üzere çok az ziyaretçiye hizmet veriyordu. Güneşin tadını çıkarmak ve Orta Doğu ve Batı esintileri karışımı bir ortamda yıkanmak, esintili ve ılık bir Kasım ayında humus ve kokteyllerin tadını çıkarmak için dünyanın bu bölgesine akın eden turistler ortalıkta yoktu.

Oteller, hükümetin bir miktar sübvansiyonuyla, ancak yine de büyük bir kayıpla ülke içinde yerinden edilmiş kişilere ev sahipliği yapıyordu.

İsrailli Arap ve Tel Aviv’de bir şekerci dükkânı sahibi olan ve güvenlik nedeniyle yalnızca adının kullanılmasını isteyen Muhammed, “Sezonun yoğun olduğu bir dönemde ama turist yok. Aile yok, şeker için sıraya giren çocuklar yok.”

Arkadaşı Ahmad Hasuna, işini sorduğumda ellerini havaya kaldırdı ve gökyüzüne baktı. “Bir şey yok. Çok zor” dedi ve güneyde savaş başladığından beri açılmayan birçok dükkânı işaret etti.

Buradaki hem İsrailli Yahudiler hem de Arap girişimciler çaresizlik içinde birleşmiş, kahvelerini yudumluyor ve boş sokaklara umutsuzca bakıyorlardı. Yakındaki Market House Oteli’nin resepsiyonunda oturan İsrailli Arap Alaa Marshagi, önceki yıllara göre sadece yüzde 10 doluluk olduğunu, “tüm gazetecilerin” olduğunu söyledi.

İsrailli bir Yahudi olan meslektaşı Avi Cohen, odaların çoğunun güneyden büyük bir indirimle tahliye edilen insanlar tarafından işgal edildiğini söyledi:

“Onları yüzde 50 kayıp artı bedava yemekle ağırlıyoruz. Şu anda hükümet yardım ediyor ama bu sadece 22 Kasım’a kadardı.” dedi.

Bir grup küresel girişimci kapitalist, yeni yetişen İsrailli girişimlerin yardımına koştu ve onları iflastan kurtarmak için milyonlarca dolar toplamaya çalışıyor. Iron Nation adında bir girişim başlattılar. Şirketleri ve ülke ekonomisini baskı altında çökmekten korumak için (Yedek askerlerin yüzde 20’ye varan oranı teknoloji sektöründe çalışan olarak iki katına çıktı.) Girişimin kurucuları, 150 şirketin, işlerini devam ettirebilmek için 500.000 ila 1,5 milyon dolar arasında bir yardım alma şansı için şimdiden yardım aradığını iddia etti.

İbrani Üniversitesi’nin “Demir Kılıç Savaşı Sırasında İsrail’de Sivil Toplum Katılımı” başlıklı bir araştırmasına göre İsrail nüfusunun neredeyse yarısı, Hamas’ın saldırısı ve beraberinde gelen savaşın etkileri altında doğrudan veya dolaylı olarak sarsılan yurttaşlarına bir şekilde yardım etmeye gönüllü oldu.

Araştırmanın yazarı Profesör Michal Almog-Bar, İsrail medyasına yerli hayır kurumlarının ve STK’ların “on milyonlarca dolar” bağışta bulunduğunu, Kuzey Amerika’daki Yahudilerin bağışlarının ise yüz milyonlarca doları bulduğunu tahmin ettiğini söyledi.

Bu arada, savaş çabalarının milyarlarca şekele ulaşması beklenen maliyetlerini karşılamak için ekonomistler, hükümete bütçeye yeniden öncelik vermesi yönünde baskı yapıyor. Üç yüz İsrailli ekonomist hükümete açık bir mektup yazdı ve Başbakan Benjamin Netanyahu ile aşırı sağcı bir partiden gelen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’i, bazı seçmenleri için hoş olmasa da bir dizi önlemi acilen uygulamaya çağırdılar. Mektupta ayrıca Ultra Ortodoks cemaatlere yönelik eğitim programları için ayrılan paranın askeri harcamalara yönlendirilmesini istediler.

Strawczynski, önceliklerin milyarlarca şekelin “savunma harcamalarına” ve özellikle güney ve kuzeydeki “etkilenen kişi ve firmaların zararının tazmin edilmesine” yeniden tahsis edilmesi olduğunu söyledi.

İsrail hükümeti işletmelere yardım etmek için 1 milyar dolar teklif eden bir ekonomik yardım planı sundu ve Maliye Bakanı Smotrich “savaş zamanı çabalarını ve devletin dayanıklılığını içermeyen her şeyin durdurulacağı” sözünü verdi.

Ancak aşırı sağ, Filistinlilerin çözümün bir parçası olmasına izin vermeme konusunda hâlâ kararlı. Aşırı sağcı liderlerden biri olan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, İsrail çiftliklerindeki işçi açığını kapatmak için daha fazla Filistinlinin işe alınması yönündeki öneriyi engelledi.

Tarım sektörü 10.000 çiftçi açığıyla karşı karşıya ve İsrail Tarım Bakanlığı Batı Şeria’dan her yaştan Filistinli kadın ve 60 yaş ve üzeri erkeklerden oluşan 8.000 çiftçinin işe alınması için bir plan önerdi. Bununla birlikte Gvir, İsrailliler ile Filistinliler arasındaki güvensizlik derinleştikçe, özellikle de İsrail nüfusunun yüzde 2’sinin halihazırda Hamas’la işbirliği içinde olmasa da, Filistin davasına bir miktar sempati duyan ancak İsrailli Araplardan oluştuğu iddiasıyla bir güvenlik riski konusunda uyarıda bulunuyor.

Şekel değer kaybederken bile İsrail Merkez Bankası’nın para politikasını denetleyen beş üyeli komitesi faiz oranını yüzde 4,75’te tutmaya karar verdi ve merkez bankası başkanı ekonominin dayanıklılığının altını çizdi. İsrail Merkez Bankası Başkanı Amir Yaron ise, “Temel mali durumumuzda büyük bir değişiklik olmamalı” dedi.

İsrail, çatışmalarda yeni değil ve geçmişte de bunu başardı ancak bu kez savaşın daha uzun sürmesi ve bölgesel bir çatışmaya dönüşmesi bekleniyor. Strawczynski, kilit faktörün sonuçta çatışmanın uzunluğu olacağını öne sürdü.

Kaynak: Foreign Policy, NYT

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.